19 Eylül 2016 Pazartesi

İşsizlik

Memleketin en önemli sorunlarından biri olmasının yanı sıra benim de şu an en önemli sorunum budur. Aslında uzun zamandır bir iş problemim var.2009'da mezun oldum. İstediğim bir işte çalışmak için uzuuun bir zaman sabırla çabaladım.Ama gel gör ki sabrın sonu selamet olmadı. İstediğin gibi bir iş bulmayı bırak tecrübe sahibi olmadan iş bulmak imkansızdı.Tabi bir yandan da işsizlik baskısı altında ezilmemizi sağlayan tanıdık,eş,dost,aile bireyleri olunca çalışmak kaçınılmazdı. 

Derken iyi bir firmada iş sahibi olduk çok şükür ama uzun sürmedi mutluluk tabi. Akıl başka yerlerde, pozisyon tatminkar değil  iş arama günlerine geri döndük.Geri dönüş muhteşem oldu. Kısa süreli bir iş tecrübesi daha yaşayıp cemiyet hayatının dayanılmaz kast sistemini de tadınca bir süre ara vermek kaçınılmaz oldu. Bu arada evlendim . Gel zaman git zaman işsizliğin sonu yok alışmışsın çalışmaya, kendi paranı kazanmaya ev hanımlığının saçma sapan hallerine tahammülü kalmıyor insanın. Ama yıllardır gündemi yoğun olan bir ülke olmamıza rağmen son dönemde yaşadığımız olağandışı durumlarla beraber süre gittikçe uzadı.Şu an tam bir yıllık kadrolu işsiz durumundayım.Başvurular,gelmeyen telefonlar, saçma sapan geçen mülakatlar, maaş vaatlerinin kuş kadar olması vs vs derken bilinmez bir geleceği stand by konumuna almış durumdayız. Bir yandan çocuk muhabbetleri falan hafakanlar gelip gitmek bilmiyorlar. Çalışmak istiyorum arkadaşım özgürlüğümü geri istiyorum. Ama aynı zamanda insan yerine konmak istiyorum. İroni de şurada; kıyafetini beğenmediği birine toplu taşımada tekme atacak kadar potansiyel şuursuzların kol gezdiği, toplumsal şizofreni yaşadığımız bir zamanda insani değer görmeyi beklemek yani yüksek beklentiler içerisinde olmak mutsuzluğun şifresini çözmek gibi. Akıl almaz bir durum bu aslında. Milyonlarca güzel iş içerisinden neden bir tanesi gelip beni bulmuyor mesela:))) Neyse konuyu çok dağıtmayayım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder