Gökçeada'nın
güzelliği bir yana hayatımın en şanslı ve keyifli gezisiydi. Herşey yolculukta
başladı:)))) Eşimin bir boş anına denk gelmesi üzerine Metro'dan aldığı otobüs
biletlerinin başımıza birşeyler getireceğini biliyordum ama iyiye
yorabileceğimi nerden bilebilirdim. İstanbul'dan kalkışımız yarım saat gecikti
fakat hiç bozuntuya vermedim. Sonuçta eğlenmeye gidiyoruz. İnsanlar
söylendi,eşim sinirlendi ben hiiiç aldırış etmeden kitabıma başlamıştım.
Sabahattin Ali İçimizdeki şeytan ....:) neyse bekleyiş bitti yola
koyulduk..Tekirdağ sahile geldiğimizde tekrar bekleme yapınca işte burada
içimdeki şeytan ortaya çıktı. Önce Metro'yu aradım. Durumu izah ettim buradan
bir sonuç elde edemeyeceğimi anlayınca twittera yöneldim.metro'nun sayfasına
yorum bıraktım sonrasında şans o kiii Metro yönetim kurulu başkanının sayfası
çıktı karşıma..kısa mesajla durumu izah ettim...yarım saat de Tekirdağ'da
bekledikten sonra yolumuza devam ettik.
Nihayet adaya vardık.Otele doğru yol alırken otelle irtibata geçerek yol tarifi istedim.Ve burada büyük bir sürprizle karşılaştık. Otel sahibi önce kim olduğumuzu sonra bugün mü geleceğimizi sordu..Oysa ki hem telefon hem de mail yoluyla irtibata geçmiş ve iki günlük rezervasyon yaptırmıştık..Neyse biz otele gittik.Otel dediğim camping tarzı bir yer çok şirin bungalow evleri olan küçük çaplı bir işletme..Yönetici hanım 19 Mayıs'ta işletmeyi açacaklarını bizi unuttuklarını söyledi..Bak hele...Sunduuğu çözüm istersek %50 indirimli olarak orada kalmak (son an temizlik ve düzenleme yapacaklar vs..) Ya da istersek kendisinin önereceği,rahat edeceğimiz bir otelde anlaştığıımız fiyata konaklamak..Biz bura ile 150 TL'ye anlaşmıştık onu da söyleyeyim. Ama tabi benim sinirler geldi mi kolay gitmek bilmez. Hem oraya gitmişiz zaman kaybetmişiz her ne kadar özür dileyip telafi etmeye çalışsa da insan bu tarz organizasyonu yaparken ne hayallerle ne emeklerle hayata geçiriyor. Ben bu tekliften memnn kalmadm tabi..Mağduriyetimizi giderecek bir teklif olmadığı için işletme sahibi son olarak şunu önerdi; "siz 100 TL ödeyin üzerini ben tamamlarım" diyerek bizi aslında gitmek istediğimiz ama fiyatı yüksek bulduğumz için vazgeçmek durumunda kaldığımız otele gönderince kadına beddua etmek yerine teşekkür ettik:)))
Allahım otele bir gittik ki butik bir
otel fakat konumu,manzarası,dekorasyonu anlatacak kelime bulamıyorum.Mükemmel!!
Güzel bir oda vermişler tabi manzara şahane inşallah fotoğraflardan birkaç tane
yükleyeceğim..Bu arada odadayken bir telefon geldi. Metro Turizm'den
arıyorlar..Dönüş biletlerimiz şirketten:)) Sosyal medyanın gücü tabi
kiii..Yönetim kurulu başkanı mesajımı görmüş mail atmamı istemişti. Ben
de güzel bir mail yazmış, dönüş biletlerimizi iptal ettiğimizi ve bir daha
Metro'yu kullanmayacağımızı yazmıştım. Bunun üzerine biletlerimizi alarak
üzüntümüzü paylaşmak istemişler.Neyse teşekkür ettik.
Son bir olay daha var. Adada iki akşam
konakladık bir akşam da Çanakkale'de kalacaktık. Rezervasyon yapmadık spontane
bir otel bulacaktık.. Otel seçimini eşime bıraktım. :) Babakale'de basit,küçük
bir işletmeye gittik.Şansa bakın ki sıcak su akmıyor..Duş alamadan buradan
ayrıldık ve tabiiki ücretin yarısını ödeyerek:))
Hayatımda hiç böyle birşey yaşamadım gerçekten ve kendimi şanssız bir insan olarak addederim. Yaşadığımız aksilikler sayesinde üç günlük masrafımızı yarıya indirmiş olduk.. Herkese şanslı,keyifli tatiller...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder