27 Aralık 2016 Salı

Uniq'de Şark Dişçisini İzledik

İnsan, kaybetmeden değer bilmiyor. Elimizde olan her şeyin kıymetini gün gelip kaybedince anlıyoruz maalesef. Aylarca ev arama telaşında olduk. Başka bir şey yapmaya fırsatımız ya da enerjimiz yoktu. Zamanın kıymetini,ev sahibi olmanın ehemmiyetini,sağlığın aslında sahip olmamız gereken en mühim şey olduğunu anladım bu süreçte..



Şark Dişçisi

Uzun zaman sonra tiyatroya gitmenin buruk sevincini yaşıyorum desem..İstanbul'un yeni etkinlik mekanlarından Uniq Hall'da kampanyalı bilet fırsatı bulunca hiç kaçırmadım. İnanın böyle fırsatları asla kaçırmam.Gözünüzü dört açın:) Uniq için ayrı bir yazı yazacağım. Çünkü son zamanlarda en beğendiğim mekan burası. Şehrin gürültüsünden,kalabalığından uzak,doğayla iç içe keyifli ve nezih bir yer.. Sosyal medyayı takip etmek yeri geliyor kazandırıyor. Biletix'te 1alana1biletbedava kampanyası ile Şark Dişçisi oyununa iki bileti hiç fırsat kaybetmeden aldım. Tiyatro biletleri gerçekten pahalı.. En ucuz bilet 50TL..Grupanya gibi sitelerden yakalayabilirsek alâ.. Tiyatroya gitmeyi çok severim..Ama koşullar böyle olunca gitme sıklığı azalıyor elbette..Bu yazı yetkili mercilere ulaşır mı bilmiyorum ama biraz daha makul seviyelere çekilmesi gerektiğine inanıyorum.Özel tiyatrolarda büyük oyuncuları izleme imkânımız oluyor evet ama yine de fiyat eşiği bu şekilde olmamalı..Onların kazançlarında zaten bir sıkıntı yok.. Orta gelirli insanlar olarak sıkıntı bizim kazancımızda.. :)
Yıllar evvel Devlet Tiyatrosu'nda Çetin Tekindor'u 4TL gibi komik bir fiyata izlediğimi hatırlıyorum..Şu an Devlet ve Şehir tiyatrolarında biletler 20 TL seviyesinde seyrediyor.Çoğunlukla sergilenen oyun kalitesi orta düzeyde belki ama fiyatlar arasındaki fark bu denli uzak olmalı mı? Şark Dişçisi'ni boş bir salonda izledik.Hayatımda hiç bu kadar boş bir salonda oyun izlediğimi hatırlamıyorum..Ön koltuklara kaydık hepimiz..İnsanlar güvenlik sebebi ile gelmeyi tercih etmiyor olabilir diye düşündüm ama bu durum diğer alanlarda geçerli değil..Tiyatro izleyicisinde ya düşüş var ya da oyun yeteri kadar beğeni almadı bilemiyorum.


Uniq Hall

Gelelim oyuna...Oyun 1869 yılında yazılmış ve Ermeni burjuvazisini eleştiriyor. Evlilik,sadakat,aldatma üzerine aslında çok güncel bir konuyu eğlenceli bir dille ele alıyor.2011-2012 sezonunda şehir tiyatrosunda sergilenen oyunu Harbiye Muhsin Ertuğrul sahnesinde izlemiştim. Yönetmen koltuğunda yine Engin Alkan oturuyordu.Oyuncu kadrosu farklıydı..Çağlar Çorumlu ve Sevinç Erbulak hatırladığım isimler. O zaman hiç sıkılmadan keyifle izlediğimi hatırlıyorum. Yeni versiyonunu aynı keyifle izleyemediğimi söylemem gerek. Oyun üç saat sürüyor ve bu versiyon sizi sıkıyor. Doğaçlamaya bolca yer verildiği için (bunu da tam olarak anlayamadım.Oyun akışında meydana gelen aksaklıklar(?) doğaçlama ile akışa dahil ediliyor fakat akışın parçası mı gerçekten doğaçlama mı bilemiyorum:) Engin Alkan ve Bedia Ener başrollerde ve tanıdığımız isimler..

Tiyatroda müzikal oyunları severim. Tek kişilik ya da iki kişilik oyunlar genellikle durağan geçtiği için pek tercih etmem..Müzikal oyunlarda sahne,kostüm ve kareografiye önem veririm. Oyunun önemli bileşenleri olduğuna inanırım. Bizde genellikle bir kareografi sıkıntısı mevcut. Bu zamana  kadar izlediğim oyunlarda en iyi kareografiyi Kenan Işık yönetmenliğinde Leyla ile Mecnun'da izlemiştim.O da farklı bir kulvardaydı..Bu oyun için kareografi'nin basit düzeyde kaldığını ve estetikten uzak olduğunu düşünüyorum.Kostümleri de biraz zayıf bulduğumu söylemeliyim. Önceki versiyonda daha fazla göze hitap eden bir estetik anlayışın hakim olduğunu hatırlıyorum. Genele baktığımızda oyuncuların başarılı performanslarına diyecek bir söz yok,hepsi çok başarılı..Detayları göz ardı ederseniz oyun size keyif veriyor. İzlenmeye değer oyunlar arasında yerini alabilir..

Tiyatro hayatı(m)ızdan eksik olmasın..

(Yeni yılınız kutlu olsun bu arada:)
Keyifli haftalar..

1 yorum: